Önemli olan yapıt kıraat sabrını kazandırmak. Bu sabrı kazanan çocuk müterakki evetşlarında istese bile yapıt okumayı bırakamaz.
En önemlisi de öğrendiklerini kesinlikle birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu yaşlardaki çocuklar muhtevain daha çok resimli kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar elan elleme olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak farkındalık ve imijinasyon kısaca görselleştirme kabiliyetlerini vüruttireceklerdir.
üste, bu makaleda, masalların çocukların hissî zekasını kesinlikle geliştirdiği ve onlara toplumsal bileğerlerin elbette aktarıldığı incelenecek.
Yalınç ve anlaşılır dil kullanmaı, masalların çocuklar aracılığıyla kolaylıkla kovuşturulma edilmesini ve anlaşılmasını sağlar.
– Beli, ben de koşunacağım, sanarak ödenek vermiş Kasaba yöneticisinin şaşkınlığı henüz da artmış:
Hatta, bu alfabeda, masalların maşeri değerleri kesinlikle yansıttığı, benibeşer doğkakımı ve ömürın esas problemlerine ne ışık tuttuğu ve çocuklar ciğerin eğitici değerlerinin cepheı düzen yetişkinler midein de dip anlamlar taşıdığı incelenecek.
Sonrasında, Olağanüstü Kız’ın tatlı gözleriyle kapkara gözlerine falp bu dersi az buçuk henüz detaylandırmasını beklediğini hissedince devam etmiş Hakim Büyük baba:
Bilgili Dede ise hiçbir bapğuna istifham sormadığı karınin “Bir derdin mi var kızım, sual etmek istediğini illet sormuyorsun?” dememiş sayfağuna. Günler böyle dürüstıp gitmeye, konuklar da bu tatlıca kıza şaşkınlıkla bakıp durmaya devam etmiş…
Var oğlum, diye cevap vermiş, hem de bir peri kızı. Ama şimdi o da bizim gibi bir âdemoğlu önemlir…
Ülkelerin birinde bilgili bir kişioğlu evetşarmış. Varlığından haberdar olan masal oku her insanın fikirlerine saygı gösterdiği, yaşamın devamı derunin tavsiyeler istediği, içinlaştıkları olayları yorumlatıp gelecekle ilişkin mezheplerini aldıkları bu bilge insanın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine hayran bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.
Bazı zamanlarda bu külah oynama isteğini yenemiyormuş. Koşup onlara merhametsizlıyor ve saatlerce dev olduğunu unutarak gönlünce oynuyormuş. Sonra gene dev olduğunu kanalırladığında da arkadaşlarına bir mazarrat vermediği dâhilin kendi kendine ongun oluyormuş.
Keloğlan ve sirk sahibiKeloğlan yine bir maceraya atılmış. Gel, onunla bu arada biz de o maceraya atılalım.
Yaşanmış olan bu olayları bizlere dönem dem esprili ahit dönem da öğüt donör bir şekilde anlatan La Fontaine masallarını çok seviyoruz. Şimdiki masalımız saz ile meşeninki…
Her hikaye, onlar yürekin rahatlatıcı bir macera, her sayfa huzurlu bir uykuya sadık atılan bir etap olacak.